Şiir Versus / Eylül - Ekim 2020

Ölümden Önceki İlk Hazırlıklar

İsmail Kılıçarslan

iyi saklanmış sırların ortasında
irticalen söylenmiş bir şarkı gibi
yaşadım
yaşamak dedim adına
ön safta bir asker yahut
yaşlı ve acemi bir hacı gibi
durdum
fakat kavuşturmadım iki elimi birbirine
anlamadım pergel niçin döner
anlamadım başıma geleni:
iki elimin arasındaydı halbuki

kızgınlığın geçince
şiirin neye benzeyecek konuştuyduk
diyen şairlerin yöresinde yerimin olmadığına
tecahül-ü arifle ikna etmeye çalışıyorum
kendimi
seneler öncesinden bir soru gibi ulaştı kalbime:
ben de buraların garibiyim
geçtim üzerinden köhnemiş arzın
geçtim sancılar ve gazoz kapakları biriktirerek
geçtim iyileşmesini bekleyerek etimdeki cüzamın
hatimlerde otuzuncu cüz bana düşsün diye
bekleyerek geçtim
yeşilde değil, sarıda bazen, kırmızıda hep

evime çatı çatmaktı ödevim, öğretilmişti her erkeğe
kaçmadım bundan
bir keser ve ağzımda bir avuç çiviyle
göğsümün hırıltısını tak taklara uydurarak
bir zafer takı değil, bir anıt değil
verandasında ikindi güneşi mevcutlu bir kır evi değil
bir kibrit kutusu inşa ettim kendime
bildim ne zaman ateş yakılacağını
ateşin kendisini de bildim ama bu ayrı bahis
yanmaktan korkmadım diyemem yine de
yandım diyemem
bir uçkun izi durur yalnızca
etime değdiği günden beri orada

bu pasaktan kurtulmanın bir çaresi var mı patron

gözüne isabet almadan öldürülemeyen bir balinaya
benzetenler beni
aynı zamanda bir gözümün olduğunu unutarak
küçük fakat eşsiz bir şakaya dönüştürdüler beni
ben o sıra bir anlatılmamış masalda
hiç olmayan bir istasyonda tren beklediğime
ikna ettim herkesi
yenlerin içinden kesik kollar saçıldı etrafa
yana yakıla durmalısınız dedim
durdurmalısınız bu çılgınlığı
çok sonra anladım niçin duyulmadığını
meğer dilsiz imişim
meğer gönülsüzmüş herkeslerin kulağı

içine şiir yazdığım pahalı defterlerim olmadı hiç
anlamadım öyle dolambaçlı işlerden
anlamadım niçin dümdüz
saplamıyor bıçağı insanlar birbirine
güzelleştirmeye çalışıyorlar ölümü niçin
geçip gidiyorlar kuşkulu bakışlarla yanımdan
geçip gidiyorlar ve bir ağıt hazırlıyorlar bana
hatta bir mersiye, cenazemde okunsun diye

beni yakıştıramadığınız fotoğrafa zorla giresi değilim
çağrılmadığım düğünlerde oynamak değildir itiyadım
daha uzun anlatırdım ama mecal yok ufukta
kolaydaysa bir bardak suyunuzu içer
değilse anlamlı sessizliğinizi alıp giderim
bana müsaade