Şiir Versus / Eylül - Ekim 2020
Büyük Tatlı Kalabalık
Can Acer
sonsuz kere baştan tanışmak istiyorum seninle tanrım
sakınmayacağım kendimi ışığından
unutulmuş bozkırlar gibi
içimdeki aynaları senin göğüne açtım
tabiatında ayetler vardı
biliyorum meryem de bir çocuktu ve kuşlara baktı
şam en nesim
rüzgarı içine çek
yoruldum
peygamberin içine çektiği rüzgarda soluklanmak isterim
ne oldu küçük kuşa
diye sordu tesellinin
ve kuşu ölen üzgün çocukların peygamberi
pas pu saisir la mort
yakalanması imkansız son nefes
biliyorum, bir vahiy gibi ağır ve yavaş nasıl ölünür
annemin son ve sonsuz nefesinde
şam en nesim
soluklanmak isterdim
beni de teselliye gelecek misin
sonsuz kere baştan tanışalım
suave turba magna
tatlı büyük kalabalık
o kalabalıktan yalnızca biriyim
bazen kendi varlığından gizli hazlar alan
yaratmak sana elbet yorgunluk vermedi ama
bazen de yaratılmaktan yorulan
o büyük o tatlı kalabalıktan yalnızca biri
senin yanılmaz bakışınla onlara baktığımı sandım
sonsuzluğun bakış açısından
küçümseme bilmez bir merhametle
bir anda hepsinin adını hatırlamanın
kucak dolu içtenliğiyle
hasetsiz yenilgilerin ve umutsuz başlangıçların arasından
yüzlerine baktım, aralarında kaldım
önce bakışımı verdim onlara sonra yüzümü sonra adımı
tanışalım, sonsuz kere baştan
değiştir adımı, her tanışmamızdan
yeni bir isimle döneyim
büyük kalabalığının arasına
madem senindir bu kalabalık
döneyim
kalabalığından başka olmasın emelim
ama yardımın gerek
hakikat günlerine yetişemeyeceğinin
büyük telaşıyla göğsü tıkanan
topal bir nebî gibiyim