Kangallara Bal

sabahın ıslak ve soğuk saatinde
is bizi terbiye edememişti
is bizi
yeşil başlı ördekler aynı anda uçmaya karar vermişti
fakat her ne kadar ben uçma bilmem.
alışmıştı işçideki yanaklara müdürlerin elleri
müdürlerin elleri tokatlara
çok yakışmıştı
sen, korun peşinden sıcak is veren duman
o eller miymiş zıpkın
kim o platoda dik oturan ve kim
o platoda dik oturan
donmuş bir nehrin neymiş aklında kalan?
hiç sanmıyorum donan nehirlerin altında
balıklar aklında akışlar
gibi buz çatırdasın o eller miymiş zıpkın

ama kışın sıcak nefeslerini duman
duman soluya
soluya gelir kangallar
zıpkınları aklarlar
sonra
rüzgarları ve denizi meşhur olur ellerimizin
burdan döndüğünüz bir ülkeden bahsedelim
kıyı şeridini ben tutarım
kırmızı duraklar ve dönemeçler
arasında bir anlaşma yapılmalı
sincapların en kısa yolu bizim şehrimizden
geçmeli
ok seçelim gövdemize, gülümsiyelim
oklanırken buz gibi
gülümsiyelim

kaybolan şeftalinin ardından
güvez yemişler veren orman
sen elini uzattıysan bal damlamasın diye
benim kuğum
benim kuğum bal damlasın

ve kangallar hırlıyor bu çok hoşuma gidiyor
bir çember oluyorlar bu çok kor gibi oluyor
çemberin zaten çemberliğinden belli olur diyorum
bu kaçıncı bu çok
ve dişlerinden o sıcak dumanı bu buzdan alna soluya
soluya eritiyorlar ama diyorum ama bu çok kor gibi oluyor

damla damla damlasın istiyorum
böyle istiyorum
damlasın sıcak alnımdan
zıpkınlara duman
kangallara bal
yavrulayan kangallar müdürlere uğrasın