Şiir Versus / Eylül - Ekim 2020

Mikrobiyota

Samed Karataş

Senin acıkman benim acıkmama benzedi
Benim doymam senin doymana
Doymak ne kadar kaba sevgilerde di mi
Elimizle bile gösteremiyoruz onu, anca benzedi
Hadi gel gezmeye gidelim desen şimdi
Gezmeye gitmenin hala bir merkezi yok

Boş boş dolanır sanırsın anca
Sevdiğin zeytinle sevdiğim incir midelerde
Sevdiğimiz şeylerin ayette geçmesi müthiş iyi
Bir an bütün imtihanlardan muafmış gibi rahatlaması bakteri sahiplerinin
Sen geldin de beni iyi de unuttun, iyi oldu, iyi oldum
Bazı bakterilerin bazı bakteriler orda diye gelmesi
Saç yok bu şiirde, göz yok, bakış var
Midenin altında gündelik hayatı düzenleyen
bağırsak çınlar
Her şeyin kendinden arta kalan neticesi
Ne alaka elaleme gerisi

Hamburger bakterisi versus yoğurt bakterisi
Eve geldim kapıyı sen açtın bakterisi
Sevdiğimiz şeylerin merhalelerini düşündüm
Sevgimizin değil sevdiğimiz şeylerin
Annelerimizi babalarımızı
Rasulallah’ın sıcak şeylerden çok soğuk şeyleri sevmesini
Seni bilemem hala severim metrolardan eve dönüşte
Aniden gelen ayakta yıkıl omzumdan kurtul halk beni kurtar
Yıkılmak yok kurtulmak sonralarda

Ektiğim buğdayın ekmeğini yiyince çok heycanlanmıştım
Kemik erimesini getirirken babaannem yepyeni kötü akraba
Hiç buğday başaklarına benzetilmemiş biri ufka baktı
Yahudi tüccarın müşterisi de Yahudi olunca durum kilitlenir
Birbirlerini götürürler bu şuna benzer:
Gezmeye gitmenin, öğretmenliğin, buğdayın
Seni sevmemin canım hala bir merkezi yok