Şiir Versus / Haziran - Temmuz 2020

NAMUSA ÖVGÜ

Enes Kılıç

Nuh yuvasını nasıl kurdu, babası Adem’den öğrendikleriyle
Ben babamdan aldığım öfkeyle sarsılıyorum.

Biz şimdi bu şiirde derneklere ve amcalara veda edeceğiz
Yeni bir savaş öncesi İngiltere nasıl ki veda ediyor Hristiyan Birliği’ne
Tomahawk füzeleriyle nasıl geliyor ta Mezopotamya’ya
Yurduma yurdumuza sahip çıkacağız bu şiirde.

Namuslu kalıyoruz dostlarımla, inanmanın doyumsuz eşiğinden
Birlikte atlıyoruz, inanmıyoruz ve inanıyoruz artık
Yarı yolda kalmamaya, dost kalmaya sade dostlarla
İnanmıyoruz ve inanıyoruz artık
Sünniler bitmeden durmayacak, yıkılmayacak dünya.

Çünkü bir tek İngiltere ayakta kalıyor, denizaltıyla gizlenerek
Götü yemiyor, dedi bu dizeyi okuyunca halkımız
Filistin bayrağı ayakta kalıyor, İsrail bayrağıyla yan yana.
Açıktan savaşmıyoruz çünkü açıktan öldürülüyoruz
Biz Sünniler olarak çoğu zaman Yafes ve Hanefi.
Halkımız bomba nöbetine başlayacak bak seyret şimdi
Bir bomba düştüğünde bomba haber manşetini
İlk Sputnik mi atacak yoksa Fox ana haber mi?
Önce bunu düşünüyor halkımız, sonra geçiyor.

Gece çalışıyorum, eve dönüp elma soyuyorsunuz, klişe
Eve dönmek klişe, elma soyanınız yok, aile ve bilmem ne bakanlığı şahane
Kadın cinayetleri üremenin önüne geçiyor
Son araştırmalara göre diye başlıyor düşen evlilik oranı
Çalışan kadın üretmenin kalkanı, anne doğurmanın
Anne çağı geçiyor, merhamet geçiyor, ahlak bombardımanı ve bom!
Bütün bunlar geçmeyecek ama biliyorum, dinle bak havan sesini
Biliyorum geçmeyecek İsrail ve Suriye haber ajansları
ABD ve Rusya ve İran ve geçmeyecek.

En başa döneceğim ben de
Kahrolmayan yerlerimle en başa.

Nuh yeni dünyayı nasıl kurdu?
O ilk sabah neler oldu, ilk günah ne zaman
Yağmur düştüğündeki ilk korku, büyük yağmurdan
Yaşamak ve önceki meselelerin kısacık süren dalgınlığı
Sonra devam, oyna devam, son düdük çalana dek ölmeye devam.

Hemen doksanlara atlasak çok değişmez dünya, sen de biliyorsun
Battın çıktın kaç kere, yıkıldın sarsıldın, din değiştin, tövbe ettin
Allaha döndün sonunda 90’ların sonunda.

Körfez, Saddam, Amerika 91
Taşdelen, Bosna, Hocalı, 92
Günyüzü, güz denizi, yeni gelin, 93
Zengin ama zor günler 90’ların ortası
Amcalara veda edilen günler, Türk şiirine merhaba
Borçlar ve okul, sonra birkaç ölüm, birkaç merhaba daha
Bir tütün sarıyorum yorgun oğullara.
Sana çok ateşler içinde uyanıyorum!
-Saddam Hüseyin sabah kahvaltısında ATV ekranlarında asıldı
Irak’ta bayram yeri, İran’da Kasım ellerini ovuşturuyor
Halkımız öfke kusuyor ama Türkiye’den tebrikler Amerika’ya-

Bense bütün günlerden 2005 çıkarıyordum
Çok kar yağıyordu, kömürümüz yoktu, komşumuz da
Bir suç işlemiş gibiydik, gülüşümüz bir önceki yazda
Ben o gün harçlığımı düşürdüm sokaklarda
Çok dolandım, hava karardı, akşam oldu.